Kısa Kısa Beyrut..
Genel İzlenim
Beyrut… Çok canlı ve yaşayan bir şehir ama bana çok hüzünlü geldi nedense. O savaşın izlerini taşıyan binaların yanı başında hayat devam ediyor. Duvarlardaki kurşun izlerini gördükçe kimbilir insanlar üzerinde ne izler bıraktı diye düşünmeden edemedim ama bugünkü yaşayan Beyrut bana insanoğlunun her şeye alışarak, unutarak yaşama kabiliyetini gösterdi hep. Bazen bu unutkanlığımıza öfkelensem de Beyrut’ta gördüm ki bu aslında devam edebilmek için gerekli bir meziyet.
Şehir aynı zamanda tezatlar şehri. Yıkık dökük harabelerin yanında son derece lüks modern yapılar, bir adım ötedeki yoksul mahallelerin yanında lüks arabaların cirit attığı sokaklar. Ya çok fazla ya çok az bu şehir, ortası yok.
Güvenlik
Aslında Beyrut’a gitme fikri uzun zamandır aklımızdaydı ama hep bir güvenlik endişesiyle geri plana attık. Şimdi gidip döndükten sonra bu endişelerin yersiz olduğunu söyleyebilirim. Şehrin ıssız arka sokaklarında ya da Hizbullah mahallelerinde gezmediğiniz sürece güvendesiniz. Hizbullah mahallelerini de siyah, sarı, yeşil bayraklar ve Nasrallah posterlerinden tanıyabilirsiniz diye okumuştum bir yerlerde. Yani birçok ülkede olduğu gibi tekin olmayan mahalleleri var ve oralardan uzak durmak lazım.
Özellikle şehir merkezi günün her saati oldukça canlı. Ankara’da yaşadığım senelerde bir düğün için İstanbul’a geldiğimde gece 4’te arkadaşımızı Taksimdeki oteline bırakmıştık ve o saatte sokakların o kadar kalabalık olduğunu görünce çok şaşırmıştım zira Ankara’da o saatte in cin top oynar. İşte Beyrut şehir merkezi de şayet İstanbul’da yaşamıyorsanız sizi böyle şaşırtabilecek bir bölge.
Ulaşım
Ulaşımda toplu taşıma yetersiz, taksilerde taksimetre bulunmuyor ve ödeyeceğiniz ücret ne kadar sıkı pazarlık yaptığınıza bağlı ve tabi turistleri kazıklama eğilimleri var. O yüzden Uber ya da özel aracınızla gezmeniz en iyisi. Biz çevredeki yerlere de gideceğimiz için araba kiralamıştık ve çok rahat ettik.
Para meseleleri
Şehir pahalı çünkü dedim ya şehrin ortası yok, burası ya çok fakir ya da çok zenginlerin yaşadığı bir şehir. Dolayısıyla mağaza, cafe, restoran gibi yerler de zenginlere göre. E bir de tabi para birimi olarak Lübnan poundu ya da Amerikan Doları kullanıyorlar ve fiyatlar dolara endeksli hal böyle olunca bizim TL’mize göre pahalı kalıyor tabi fiyatlar. Yine de biz gitmeden önce araştırıp lezzetli ama uygun fiyatlı yerler bulmuştuk kendimize. Eğer spontane seçecekseniz gideceğiniz yerlerin menüsüne önceden bakmanızda fayda var.